Sorunu sor hemen cevaplansın.
Dilin Özellikleri Nelerdir Nedir
Dilin Özellikleri
İnsanlar gibi bir çok hayvan türü de konuşamasalar da aralarında iletişim kurabilirler. Bu bölümde insan dilini diğer iletişim sistemlerinden ayıran özelliklere değineceğiz.
Konuşma ile ilgili ve bilgi verici (communicative versus informative) :
Bu özellikleri anlatmadan önce istemeden bilgi verici olabilecek konuşma, ses sinyalleri nelerdir öğrenelim. Sizi dinleyen bir kişi istemeden yollayacağınız sinyallerle bilgilenebilir. (hapşırma, rahatsızlık, düzensizlik, lehçe ve başka bir kültür...vs.) Ama bir insana isteyerek bir şey söylediğinizde, onunla bilinçli olarak haberleşmiş, bilgiyi paylaşmış olursunuz.
Benzer şekilde, karakuş ; siyah tüyleriyle, beslenerek veya bir dalda tünemiş iken iletişim kuruyor olamaz ama bir kedi gördüğünde yüksek seste ötüşüyle aynı türden diğer kuşları uyarabilir.
Yani insan dili ve hayvanların iletişimi, isteğe bağlı-kontrol edilebilir iletişim olarak paraleldir.
Dilin Eşsiz Özellikleri :
Dilin 6 ana özelliği diğer iletişim sistemlerinde yoktur.
Yeniden Çıkarma (Displacement) :
Hayvanlar iletişimlerinde geçmişten ve gelecekten bahsedemez, sadece o anın duyularını aktarabilirler. İnsanların dili bu açıdan diğerlerinden üstündür.
Ama arıların iletişiminde bir arı, yiyecek kaynağını bulduktan sonra yuvasına dönüp diğer arıları o kaynağa getirebilmektedir. Kuyruklarındaki bir tür titreşimle diğer arılara yiyeceğin uzaklığını yerini anlatabilirler. Bu özellik onlara “displacement” benzeri bir özellik kazandırmıştır. Bu iletişimleri sınırlıdır, arı diğerlerini yeni bir kaynağa götürebilir...
İnsanlarda ise “displacement” özelliği çok geniş olduğundan yer ve zaman gibi birçok konuda geçmişin ve geleceğin planını yapabilir, verisini aktarabilir. Varlığını görmediğimiz yer ve nesnelerden bile konuşabiliriz. Efsanevi yaratıklardan, perilerden, cinlerden, Noel Baba ve Superman gibi hayal kahramanlarından söz edebiliriz. Diğer yaratıklarda olmayan gelecek planlarını ve kurgu çalışmalarını yapmamızı sağlayan insan dilinin “displacement” özelliğidir.
Anlam ve simgesel yazılışının birbirinden bağımsız oluşu (arbitrariness) :
Bir kelimenin yazılış şekli ile anlamı arasında bağlantı yoktur. Dilsel imzası kendince kullanıldığı varlık ile bağlantılıdır. Yani kelime yazılışı ile ifade ettiği mana arasında simgesel bir bağ yoktur. Böyle bir bağ olsaydı “small” kelimesini küçük, “tall” kelimesinin “ll” harflerini uzun yazarak anlamını ifade ederdik.
Ama yazılı dilde “crash, cuckoo, whirr” gibi “echo” sesler bulunabilmektedir. Böyle tabii sesleri yansılayan kelimeler olmakta birlikte dildeki çoğu kelimenin anlam ve simgesel yazılışı birbirinden bağımsızdır.
Hayvanların iletişiminde ise aktarmak istedikleri mesaj ile bunu ifade eden sinyal paralellik gösterir. Bunun nedeni iletişim sinyalleri sınırlıdır. Hareket ve sesle iletişim kurarlar. Özel durum ve zamanlarda bu sinyalleri kullanırlar. Örneğin çiftleşme zamanı hayvanların özel hareket ve sesleri olur. Buda anlam ve sinyali paralel yapar. İnsanlar için bunun özel bir zamanı yoktur...
Verimlilik (productivity) :
Bir çocuk öğrendiklerinden hiç duymadığı ifadeler üretebilir ve bunları düzenleyebilir. İnsanlık için yeni durumlar veya varlıklar keşfedildiğinde dil-bilimciler kaynaklarından bu varlığa uygun ad düşünebilirler. Buna “productivity, creativity veya open-endedness” adı verilir. Bu üretkenliğin sınırı yoktur.
Hayvanların iletişiminde, haberleşmeleri için yenilikler söz konusu değildir. Ağustosböceklerinin 4 sinyali, maymunların 36 çeşit çağrıları vardır ama bunlara yenilerini eklemeleri mümkün değildir. Bir deneyde, bir radyo direğinin tepesine yiyecek, en alt kısmına arı yuvası konur. Birkaç arı yiyeceğe ulaştırılır ve diğer arıları çağırmaları için serbest bırakılır, arılar bütün yönlerde direği dolaşırlar ama yiyeceği bulamazlar, çünkü bu arılar için yeni bir durumdur ve bu durumun çağrısı yoktur. Deneyi yapan Karl Von Frisch bu durumu şu sözüyle açıklar : “Arıların kendi dillerinde “yukarıda” anlamında kelime yok” ve yaratamazlar da...
Arılardaki bu duruma “sabit işaret (fixed reference)” denir.
Kültür Aktarımı (cultural transmission) :
Dil, aileden göz rengi gibi miras alınamaz. Dili, yaşadığımız kültürden öğreniriz. Koreli bir bebek, Amerikan bir ailede büyürse İngilizce konuşacaktır. Ama bir kedi yavrusu nerede büyürse büyüsün “meow” sesi çıkaracaktır. Dil bir nesilden diğerine geçen kültür aktarımlarından birisidir. Bir bebek dili öğrenmeye eğilimli olarak dünyaya gelir ama İngilizce gibi belirli bir dil bilerek doğmaz. Hayvanlarda ise bu durum tam tersine içgüdüseldir.
Bazı kuşlar doğru sesi öğrenerek ötebilir. İnsanlar yalnız bir ortamda büyüseler bile içgüdüsel dil geliştiremezler ama kuşlar bunu kolaylıkla başarabilir.
Ayrılmışlık (discreteness) :
Bir dilde kullanılan bütün sesler farklıdır. Örneğin “back” ile “pack” kelimeleri arasındaki anlam farklılıklarını yaratan “p” ve “b” arasındaki ses farklılığıdır. Buna dilin “discreteness” özelliği denir.
İkilik (duality) :
Dil bir aradaki iki tabakada düzenlenmiştir. Yani “n”, “b”, “i” gibi yalnız seslerin anlamları olmamalarına rağmen bu seslerin birleşmelerinden “bin” ve nib” gibi anlamlı kelimeler oluşturmaya “duality” özelliği denir. Böylelikle dilin az sayıda ses kullanılarak çok sayıda anlam üretme özelliği vardır.
Diğer Özellikler :
Vocal-auditory channel (ses dinleme yolu) : İnsanlarda iletişim ses organlarıyla oluşturulur ve kulaklarla algılanır. Ama iletişim sadece se ile değil sağır-dilsiz alfabeleriyle ve yazı ile de sağlanabilir. Yunus gibi hayvanlarda ses kanallarını iletişimde kullandığından bu özellik insanların olarak sınırlandırılamaz.
Reciprocity (karşılıklı münasebet) : Konuşmacı aynı anda dinleyici de olabilir.
Specialization (uzmanlık): Dilsel sinyallerin yeme, nefes alma gibi iletişim dışında amaçları yoktur. Yunus gibi bazı hayvanlarda da bu özellik vardır.
Non-directionality : Dilsel sinyaller görme duyusu kullanılmadan sadece duyma yoluyla da algılanabilir.
Rapid Fade : Dilsel sinyaller çabuk yaratılıp kaybolur.
Tarih: 2016-03-02 01:56:22 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.